Bir mülk sahibinin iradesi yerine geçerek tahliye davası açamazsınız. Ancak Kat Mülkiyeti Kanunu 18.madde gereği rahatsızlık duyulan konular için hakimin uyarısını yada para cezası vermesini sağlamak üzere dava açma hakkınızı kullanabilirsiniz.
Belediye zabıta müdürlüğüne şikayette bulunabilir ya da KMK 18.madde hükmüne dayanarak Sulh Hukuk mahkemesinde dava açabilirsiniz.
Bina tapu kayıtlarınızı ve yönetim planınızı konu ile ilgili olarak incelemelisiniz. Şayet bağımsız bölüm konut olarak kayıtlı ise ve yönetim planınızda da konut olarak kullanımı karara bağlanmışsa Sulh Hukuk mahkemesinde dava açarak eski hale getirme, tahliye talep etme hakkınız bulunmaktadır.
Kat Mülkiyeti Kanunu 28. maddede yönetim planı ile ilgili açık düzenleme mevcuttur. B) YÖNETİM PLANI: MADDE 28 - Yönetim plânı yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini yönetici ve denetçilerin alacakları ücreti ve yönetime ait diğer hususları düzenler. Yönetim plânı, bütün kat maliklerini bağlayan bir sözleşme hükmündedir. Yönetim plânında hüküm bulunmayan hallerde, ana gayrimenkulün yönetiminden doğacak anlaşmazlıklar bu kanuna ve genel hükümlere göre karara bağlanır. (Değişik 3.fıkra: 2814 - 13.4.1983) Yönetim planının değiştirilmesi için bütün kat maliklerinin beşte dördünün oyu şarttır. Kat maliklerinin 33 üncü maddeye göre mahkemeye başvurma hakları saklıdır. Yönetim plânı ve bunda yapılan değişiklikler, bütün kat malikleriyle onların külli ve cüzi haleflerini ve yönetici ve denetçileri bağlar. Yönetim plânının ve onda sonradan yapılan değişikliklerin tarihi, kat mülkiyeti kütüğünün (Beyanlar) hanesinde gösterilir ve bu değişiklikler yönetim plânına bağlanarak kat mülkiyetinin kuruluş belgeleri arasında saklanır.
Site yönetim planınızda konu hakkında bir yasaklama olup olmadığını tespit etmelisiniz. Yönetim planında yasaklama varsa bağımsız bölümlerde hayvan beslenemez. Aksi davranış halinde kişi hakkında Sulh Hukuk mahkemesinde dava açılması halinde hayvanın binadan uzaklaştırılmasına karar verilecektir.
Bina yönetim planınızda farklı bir paylaşım esası belirlenmemişse Kat Mülkiyeti Kanunu 20.madde gereği her kat maliki ısınma giderlerine kendi arsa payı oranında katılmak durumundadır.
Kat malikleri kurulu kararı ile kamera sistemi taktırarak sorumluyu bulur ve KMK 19.madde gereği bina ortak alanlarına zarar veren aileye zararı karşılattırabilirsiniz.
Merkezi sistemli binalarda peteklerin kapatılmayacağı hususunda düzenleme mevcuttur, ancak kombili binalarda bu hususta bir yaptırım olanağınız bulunmamaktadır.
Bu kişi hakkında yasal işlem (icra takibi) başlatma hakkınızı yönetici olarak kullanmanız gerekmektedir.
Kat Mülkiyeti Kanununun 28. maddesine göre ana gayrimenkulün yönetim tarzını, kullanma maksat ve şeklini ve yönetime ait diğer hususları düzenleyen yönetim planı bütün kat maliklerini, onların külli ve cüzi haleflerini ( bağımsız bölümden devamlı surette yararlananları ) bağlayan bir sözleşme niteliğindedir. Yönetim planı kendisi tarafından imzalanmamış olsa bile, ana gayrimenkulde daha sonra bağımsız bölüm iktisap eden, kira akdine, oturma hakkına veya başka bir sebebe dayanarak bağımsız bölümlerde devamlı bir şekilde faydalananlar yönetim planındaki hükümlerle bağlıdır. Bu bağlılık kendiliğinden ve bağımsız bölümden yararlanmayla başlar. Ana gayrimenkulün yönetim planının 27. maddesi ( d ) bendinde kat malikleri kurulunca müsade edilmedikçe ana gayrimenkulün bağımsız bölüm, eklenti ve ortak yerlerinde köpek, kedi ve tavuk gibi hayvanların beslenmesi yasaklanmış bulunmaktadır. Davalının bağımsız bölümünde beslendiği köpek etrafına rahatsızlık vermemiş olsa bile yönetim planı ile beslenmesi yasaklanmış bulunduğundan, uyuşmazlık çıktığında mahkemece bu yönetim planının sözü edilen hükmünün uygulanması zorunlu olup, davalı kat malikleri kurulunu, kendisine köpek beslemek müsadesi verildiğine dair bir karar da ibraz etmediğinden mahkeme Kararı doğrudur.'' Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 10.7.1995 Tarih, Esas 1995/7532 ve 1995/8102 sayılı yukarıdaki kararı bu yönde olup, karar metninde de bahsedildiği üzere öncelikle site yönetim planınızı incelemeniz ve konu hakkında düzenleme olup olmadığını tespit etmeniz gerekmektedir. Buna ilişkin bir yasaklama yoksa diğer kat sakinlerini Kat Mülkiyeti kanunu 18.madde düzenlemesi gereği rahatsız etmemek koşulu ile bağımsız bölümde hayvan beslenmesi mümkündür. Şayet yönetim planında yasaklama varsa ya da yasaklama olmamasına rağmen ortak alanlar dahil olmak üzere diğer kat maliklerinin rahatsız edilmesi ve huzurun bozulması söz konusu ise bu durumda Sulh Hukuk mahkemesinde dava açılarak hakimin duruma müdahalesi istenebilecektir.
Kat malikleri kurulunda uzlaşarak bir çözüm bulamamanız halinde Sulh Hukuk mahkemesinde dava açarak hakimin duruma müdahalesini talep edebilirsiniz.
KMK 42.madde gereği alınan karara tüm kat malikleri uymak durumundadır. Ödeme yapmayanlar hakkında yasal işlem başlatabilirsiniz.
Binanızın mimari projesinde söz konusu alan ortak alan olarak gösterilmişse ve mimari proje değişiklik yapılma kararı ile tapuda değişiklik yapılmamışsa, Kat Malikleri Genel Kurul Kararı ile malik yerleri dükkanına katmış olsa bile bu alan ortak alandır, kullanım hakkı dükkan malikinde olabilir ancak her kat maliki arsa payı oranlarında bu alana malik olur.
Merdiven boşlukları ana taşınmazın mutlak ortak alanları olup, bu alanlar kişisel kullanımlar için değildir. Aksi davrananlar hakkında uzlaşarak çözüm olanağınız yoksa Sulh Hukuk mahkemesinde Kat Mülkiyeti Kanunu 18.madde hükümlerine dayanarak dava açmanız gerekecektir.
Kat Mülkiyeti kanunu 18.madde düzenlemesine göre, ''Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur. ''Bu düzenlemelere aykırı davrananlar hakkında Sulh Hukuk mahkemesinde dava açılarak hâkimin duruma müdahalesi istenebilir. Mahkeme davalının uyarılmasına karar verecek olup aksi davranışların devamı halinde aynı mahkemeye tekrar başvurularak, davalının para ile cezalandırılması sağlanabilir. Ancak bu tür davalarda verilecek karar uyarı ve para cezası ile sınırlı olup kiracının tahliyesine karar verilemez. ''Kat malikinin veya bağımsız bölümü kullanan kişinin diğer kat maliklerine verdiği rahatsızlığın alınacak önlemlerle giderilemeyeceğinin anlaşılması halinde rahatsızlık veren faaliyetin menedilmedi mümkün ise de bağımsız bölümün tahliyesine karar verilemez. ''Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 14.10.2003 Tarih, Esas 2003/6679 Karar 2003/7682 sayılı kararı bu yöndedir. ''Kat maliki veya daimi surette bağımsız bölümleri kullananların rahatsızlık veren davranışlarının sona erdirilmesi bakımından rahatsız olan apartman sakinlerince açılacak davalarda eylemin sabit görülmesi durumunda Kat Mülkiyeti Yasasının 33.maddesi uyarınca rahatsız verici davranışlara son verilmesi için ihtar yapılmasına karar verilmesi gerekli ve yeterli olup bu tür davalarda tahliye kararı verilemez. ''Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 10.10.2002 Tarih, Esas 2002/9504 Karar 2002/9488 sayılı kararı da bu yöndedir.
KMK 18.madde gereği ''Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.'' dava hakkınızı kullanabilirsiniz.
Konu hakkında öncelikle site yönetim planınızı incelemeniz yararlı olacaktır. Yasal haklarınızı ise Sulh Hukuk mahkemesinde KMK 18.maddeye dayanarak dava açma yönünde kullanabilir ya da Belediye ilgili birimlerine şikâyette bulunabilirsiniz. KMK 18.madde''Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.''
Kat Mülkiyeti kanunu 18.madde düzenlemesine göre, ''Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur. ''Bu düzenlemelere aykırı davrananlar hakkında Sulh Hukuk mahkemesinde dava açılarak hâkimin duruma müdahalesi istenebilir. Mahkeme davalının uyarılmasına karar verecek olup aksi davranışların devamı halinde aynı mahkemeye tekrar başvurularak, davalının para ile cezalandırılması sağlanabilir. Ancak bu tür davalarda verilecek karar uyarı ve para cezası ile sınırlı olup kiracının tahliyesine karar verilemez. ''Kat malikinin veya bağımsız bölümü kullanan kişinin diğer kat maliklerine verdiği rahatsızlığın alınacak önlemlerle giderilemeyeceğinin anlaşılması halinde rahatsızlık veren faaliyetin menedilmedi mümkün ise de bağımsız bölümün tahliyesine karar verilemez.'' Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 14.10.2003 Tarih, Esas 2003/6679 Karar 2003/7682 sayılı kararı bu yöndedir. ''Kat maliki veya daimi surette bağımsız bölümleri kullananların rahatsızlık veren davranışlarının sona erdirilmesi bakımından rahatsız olan apartman sakinlerince açılacak davalarda eylemin sabit görülmesi durumunda Kat Mülkiyeti Yasasının 33.maddesi uyarınca rahatsız verici davranışlara son verilmesi için ihtar yapılmasına karar verilmesi gerekli ve yeterli olup bu tür davalarda tahliye kararı verilemez. ''Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 10.10.2002 Tarih, Esas 2002/9504 Karar 2002/9488 sayılı kararı da bu yöndedir.
T.C.YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİE. 2002/5348,K. 2002/6526,T. 6.6.2002• BAĞIMSIZ BÖLÜMÜ İŞYERİ OLARAK KULLANAN KİRACININ TAHLİYESİ ( Diğer Bağımsız Bölümlerdekileri Rahatsız Etmenin Tahliye Nedeni Olmadığı )• KİRACININ BAĞIMSIZ BÖLÜM SAKİNLERİNE RAHATSIZLIK VERMESİ ( Tahliye Nedeni Olmadığı - Bağımsız Bölümü İşyeri Olarak Kullanan Kiracının Tahliye Edilebileceği )• DİĞER BAĞIMSIZ BÖLÜMDEKİLERİ RAHATSIZ ETMENİN TAHLİYE NEDENİ OLMADIĞI ( Bu Takdirde Başka Bir Takım Önlemler Alınması Gerekliliği - Bağımsız Bölümü İşyeri Olarak Kullanan Kiracının Tahliye Edilebileceği ) 634/m.18, 24, 33ÖZET: Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, meskenin işyeri olarak kullanılması durumunda kiracının bu yerden mahkemece tanınacak süreye rağmen bağımsız bölümü mesken niteliğine dönüştürmediği takdirde tahliyesine karar verilmesi mümkün ise de, niteliğine uygun şekilde kullanılan bağımsız bölüm sakinlerinin gerek bağımsız bölümlerini ve gerek ortak yerleri kullanırken diğer kat maliklerine rahatsızlık vermeleri hali tahliye nedeni olamaz. DAVA: Dava dilekçesinde tahliye istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar Ahmet B. ve Taner K. tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: KARAR: Dava dilekçesinde, mülkiyeti davalılardan Sefer T, Kemal M. ve Mustafa A'a ait olan 2 numaralı bağımsız bölümde kiracı olarak oturan diğer davalılar Ahmet T. ve Taner K'ün bu bağımsız bölümü yurt, pansiyon ve dernek gibi faaliyette bulunarak amaç dışı kullandıkları ve gecenin geç saatlerinde dahi çok sayıda yabancı kişilerin bu yere girip çıkması nedeniyle apartman sakinlerinin rahatsız edildikleri ileri sürülerek dava konusu yerin tahliyesine karar verilmesi istenilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 18. maddesi hükmü uyarınca gerek kat malikleri ve gerek bağımsız bölümlerde kiracı sıfatıyla oturanlar bağımsız bölümlerini ve ana gayrimenkulün ortak yerlerini kullanırken doğruluk kurallarına uymak özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirlerinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Aynı Yasanın 24. maddesinin 2. fıkrası hükmü ile de ana gayrimenkulün tapuda mesken olarak gösterilen bağımsız bölümünün maddede sayılan ve benzeri biçimlerde işyeri olarak kullanılabilmesi için bütün kat maliklerinin oybirliği ile karar vermesi koşulu getirilmiştir. Yasanın yukarıda açıklanan hükümlerine uyulmayıp yasaklara aykırı davranılması ya da kat maliklerinin oybirliği ile verilmiş kararı olmadan mesken nitelikli bağımsız bölümün işyeri olarak kullanılması halinde diğer kat maliklerinin aynı Yasanın 33. maddesi hükmü uyarınca hâkimin müdahalesini isteme hakları bulunmaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, meskenin işyeri olarak kullanılması durumunda kiracının bu yerden mahkemece tanınacak süreye rağmen bağımsız bölümü mesken niteliğine dönüştürmediği takdirde tahliyesine karar verilmesi mümkün ise de, niteliğine uygun şekilde kullanılan bağımsız bölüm sakinlerinin gerek bağımsız bölümlerini ve gerek ortak yerleri kullanırken diğer kat maliklerine rahatsızlık vermeleri hali tahliye nedeni olamaz. Bu gibi durumlarda rahatsız edici olduğu ileri sürülen olguların ( gürültü, koku, duman vs. ) varlığının ve tahammül sınırlarını aşan boyutta olduğunun kanıtlanması durumunda, mahkemece, bunları giderici önlemlerin bilirkişi marifetiyle tespit ettirilip davalılar tarafından yerine getirilmesine ve buna uyulmaması halinde de söz konusu maddenin son fıkrası hükmü uyarınca cezalandırılacağına dair ihtarat yapılmasına karar verilmekle yetinilmesi gerekir. Somut olayda, davaya konu bağımsız bölümün kiracılar Ahmet B. ve Taner K. tarafından 1 Eylül 1999 tarihli kira sözleşmesi ile diğer davalılardan ikametgâh olarak kiralandığı ve öğrenci olan kiracıların yanına dışarıdan çok sayıda yabancının girip çıktığı ve bu durumdan bir kısım kat maliklerinin rahatsız olduklarını ileri sürerek yönetime şikâyette bulundukları ve yönetimin toplantıya çağırdığı kat malikleri kurulunca, söz konusu bağımsız bölümün gerek malikleri ve gerek kiracıları aleyhine amaç dışı kullanım nedeniyle tahliye istemiyle dava açılması için yöneticiye yetki verilmesine karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup davacı tarafça başkaca bir olay ve kanıt ortaya konulmamıştır. Davacılar, davaya konu bağımsız bölümün yurt, pansiyon ve dernek olarak amaç dışı kullanıldığını ileri sürmüş ise de, bu hususlar kanıtlanmamıştır. Mesken nitelikli bağımsız bölümün öğrenciler tarafından ikametgâh olarak kiralanmış olması, bu yerin yurt ve pansiyon olarak nitelendirilmesini gerektirmez. Ana gayrimenkuldeki bağımsız bölümlere çok sayıda kişinin konuk olarak girip çıkması tek başına bir rahatsızlık nedeni olarak da kabul edilemez. Kişilerin konutlarında yasa dışı ve suç teşkil eden bir takım faaliyette bulunduğu yolundaki iddianın yetkili ve görevli mercilere iletilmesi ve konunun anılan merciler tarafından değerlendirilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçelerle kabulü yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün KMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6.6.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi. Yukarıdaki karardan da anlaşılacağı üzere rahatsızlık nedeniyle tahliye talebi mümkün değildir.
Belediyeye şikâyette bulunma hakkınız olmakla birlikte esasen KMK 18.madde gereği ''Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.'' Sulh Hukuk mahkemesinde dava açmalısınız.
KMK 4.madde gereği çatı binanın mutlak ortak alanıdır.KMK 18.madde gereğine uymayanlar hakkında Sulh Hukuk mahkemesinde dava açma hakkınızı kullanabilirsiniz. ''Kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini, gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim plânı hükümlerine uymakla, karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu kanunda kat maliklerinin borçlarına dair olan hükümler, bağımsız bölümlerdeki kiracılara ve oturma (Sükna) hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir suretle devamlı olarak faydalananlara da uygulanır bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte, müteselsil olarak sorumlu olur.''
Konu hakkında bina yönetim planınızı incelemelisiniz. Ancak bina mimari projesinde yer alan bir tesisin kullanılması mümkün olup sorun varsa giderilmesi bina yönetimi tarafından karşılanmalıdır. Kiracınızın bu nedenle tahliyesinin istenmesi ise hukuken mümkün değildir.
Lojman yönetmeliğinize dayanarak şikâyet hakkınızı ve dava açma hakkınızı kullanmanız mümkün olup, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine değil Genel Hukuk kurallarına dayanmanız gerekecektir.
KMK 18.madde düzenlemesine dayanarak Sulh Hukuk mahkemesinde dava açma hakkınız kat maliki olarak bulunmaktadır.
KMK 19.madde ''Kat maliki kendi bağımsız bölümünde ana yapıya zarar verecek nitelikte onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Tavan, taban veya duvar ile birbirine bağlantılı bulunan bağımsız bölümlerin bağlantılı yerlerinde, bu bölüm maliklerinin ortak rızası ile ana yapıya zarar vermeyecek onarım, tesis ve değişiklik yapılabilir. Her kat maliki ana gayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı diğer kat maliklerine karşı sorumludur.'' düzenlemesine dayanarak Belediyeye şikayette bulunabilir yada Sulh Hukuk mahkemesinde dava açabilirsiniz.